İNFO FLASH HABER

Demirtaş, Meclis’te basın toplantısı düzenledi

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Meclis’te bir basın toplantısı düzenledi ve son dönemdeki siyasi…

Demirtaş, Meclis’te basın toplantısı düzenledi
05 Ocak 2016 - 14:42 'de eklendi ve 1067 kez görüntülendi.

İşte Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarının satır başları:

13 yıldır Türkiye’de iyi şeyleri AKP yaptı kötü şeyleri muhalefet yaptı diyorlar. Çözüm süreci buzdolabındadır sözü kime ait? Bu cümlenin sahibi kimse bugün yaşanan savaşın sorumlusu da bu zihniyettir.

KİM ÖLÜM RAKAMLARINDAN MEMNUN BİR BAKIN

Vicdanlarınızda bir kırıntı varsa bu hayatını kaybedenler. Askeri de polisi de PKK’sı da dahil… Kim ölüm rakamlarından memnun bir bakın. Sonra dönüp bizi terörist olarak suçluyorlar. Yaptıkları hatalardan dolayı hesap vermeleri gerekenler bizden hesap soruyorlar. Tankla topla bu işi çözerim diyenler HDP değildir. Başbakan halkı toplu yanıltacak beyanlarda bulunuyor.

Diyalog ve müzakere kapısını HDP ve Kürtler kapatmamıştır. Kürtler hala burada bir arada yaşamanın kapılarını arıyor. Bir yandan böyle bir savaş gerçeği yaşanıyor.

Cenazeler, öldürülen sivillerin cenazeleri yerde haftalarca bekletiliyor. Ailelerin ya da sağlık görevlilerinin almasına izin verilmiyor.

BU SORU SANA AHİRETTE SORULACAK?

Başbakanla görüşsem soracağım bu cenazeler niye yerde diyecektim. Ben hesap vermem diyordu. Bu soru sana ahirette sorulacak? Diyarbakır’da 3 çocuğun cenazesi yerde. Anneler açlık grevi yapıyorlar. Bu ülkenin başbakanı buna izin vermiyor. Milletvkeilleri almak istiyor, alamazmışız. Biz bu soruyu Başbakana soramazmışız, sorarsak randevu iptal olur diyor. Biz kimseye hesap vermeyiz diyor. Her gece saraya hesap vermekten utanmıyorsun da muhalefete hesap vermekten mi utanıyorsunuz.

KIZACAKSIN DİYE BÜTÜN HAKARETELERİ SİNEYE Mİ ÇEKELİM?

Çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor… Kızacaksın, küseceksin diye bütün bu hakaretleri sineye mi çekelim?

Bize tarafını seç diyenler var biz halkın tarafındayız. Bizim tutumumuz tavrımız budur. Ne silahlı bir örgütüz ne de destekleriz. Ama halkımız neredeyse onunla omuz omuza yürümeyi onur olarak kabul ederiz.

Diyalog ve müzakere çağrılarımıza bir gazeteci dönsün baksın. Sokağa çıkma yasağının olduğu tüm ilçelerde miting düzenledim. Oradaki çağrılarıma baksınlar. Şunları ifade ettim, kimsenin silah kullanmasına gerek yok, biz varız siyasiler siyasetle bu işi çözer dedim. Savaşın durması için misyon yüklendik. Lütfen bu çağrılara karşı Ankara’dan gelen yaklaşımları görün. Tehdit eden, alaya alan üslubu karşılaştırın.

IŞİD’İ ANLAMAK LAZIM DİYENLER HENDEKLERİ ANLAMIYOR

IŞİD’e terör örgütü demeyen onları anlamak lazım diyen zihniyet hendek kazanları anlamak istemiyor. 550 milletvekili değil miyiz? Teklifimiz orada duruyor. Hepimizin dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ediyoruz. Biz hazırız. Biz evet oyu vereceğiz. Kimin ne dosyası varsa huzura çıkalım. Biz kıvırmaycağız. Peki siz çaldıklarınızı çalmadık diyecek misiniz? Ha bunlara dokunulmayacak, Demirtaş ve Yüksekdağ özerklik dedi diye mahkemenin önüne atacaksınız.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINA EVET OYU VERECEĞİZ

Biz dokunulmazlıkların kaldırılmasından çekinmiyoruz. Biz bu yargıdan bile korkmuyoruz. Dokunulmazlıkları tehdit haline getirmenin de anlamı yok. Ülkenin BaşbakanınınCumhurbaşkanı’nın talimat verme yetkisi yok! Suçtur. Sokağa çıkma yasağı kararı alınıyor ama Anayasa’ya bakan kimse yok!

Ülkenin Başbakanı defakto darbe yapmış durumdalar, kanunları tanımıyorlar. Sonra vay gençler hendek kazıyor diyorlar. Siz böyle yaparsanız cemaatin böyle yapması çok normal.

ANAYASA MASASINDAN BİZ KALKMADIK

Böyle bir ortamda yeni anayasa yapılabileceğine inanıyor musunuz? 2013 yılında Anayasa uzlaşma komisyonu masasından kalkmadık. 3 toplantı üst üste mazeretsiz katılmazsa komisyon dağılmış sayılır şartı vardı. Son 3 toplantıya AK Parti temsilci göndermedi. Hatta dönemin Meclis Başkanlığı tutanak tutan kişileri dahi göndermedi. Masada HDP, CHP  ve MHP kaldı. Bunu unutmayalım, hatırlayalım. Şimdi yeni anayasa diyorlar ama tek bir maddeye ihtiyaçları var o da Başkanlık. Varsa yoksa Başkanlık. Biz sizin modelinizi tartışalım  diyoruz da bizim özerklik modelini niye tartışmıyorsunuz? Başkanlığı tartışmak size hak da bize özerkliği tartışmak niye suç.

TÜRKİYE YA DİKTATÖRLÜĞÜ YA DA DEMOKRASİYİ KABUL EDECEK

Türkiye ya diktatörlük ya da demokrasiyi kabul edecek. Aman aman Kürtler kaybetsin de biz diktatörlüğe razıyız mı diyeceksiniz? Bizimkisi bir yönetim modelidir. Adı demokrasi olup içinde özerklik olmayan tek bir model yoktur. Dünyanın bütün demokrasilerinde özerklik vardır.

Şu savcı hazretleri biraz okusa bunları görecektir. Hitler modelini önermek serbest ama İsveç modelini önermek suç! İlginç. Biz Hitler modelini önerseydik şimdi hücrede cezamızı çekmeye başlamıştık.

TÜRK KARDEŞLERİMİN VİCDANINA SESLENİYORUM

Çatışmayı ölümleri bitirmek üzere, sokağa çıkma yasağını bitirme üzerine yapılan bir tekliftir. DTK’nın yaptığı budur. Bizim desteğimiz budur. İktidar çarpıtmaya devam edecektir. Ama biz Türk kardeşlerimizin vicdanına sesleniyoruz. Bize Türkiyelileşmekten uzaklaştınız mı diyorlar. Hayır. Türkiyelileşmek Ankara’da oturup Cizre’dekileri ev ev yok etmek değildir. 1 saat grup toplantısı yapıyor bölge halkı bölge halkı diyor. Orada bölge halkı yok orada Kürt halkı var.

Türkiye’de bir bölge halkı bir de Türk halkı  mı yaşıyor? HDP Türkiye’deki biricik Türkiye partisidir. Geri kalanı ırkçıdır, tekçidir. Biz; Kürdüz, Türküz, Süryaniyiz, Aleviyiz, Ermeniyiz.

Geçmişte ödemediğimiz bedel kalmadı ama biz Türkiye’nin bedel ödemesini istemiyoruz. Faturayı en ağır şekilde Türkiye ödüyor.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ‘CEMEVLERİ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR’ DİYOR

Cemevleri kırmızı çizgimizdir sözünü çok tehlikeli görüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’na bu kadar kaynak boşuna verilmiyor. Cemevlerinin statüsünü belirlemek ona ait değildir. Herhangi bir halk herhangi bir dağ başındaki bir kulübeyi ibadethane görebilir. Bunu belirleme yetkisi sadece ona inananlarındır.  Mezhep çatışmasını körükleyen bir açıklamadır ve bunu düzeltmesini bekliyoruz. Cemevi bir ibadethanedir çünkü Aleviler bunu böyle kabul ediyor. Nokta.

Türkiye İran ve Suudi Arabstan arasındaki mezhep geriliminde sabırlı bir politika izlemelidir. Suriye Irak Arabistan İran’da yaşananlar Türkiye’de yaşansın istemiyorsak mezhepleri ayrıştırmak yerine bütün inançları eşit gören bir politika izlememiz lazım.

Sağlık bakanlığının  5 katı bütçe alacak çıkıp mezhep belirleyecekler. Herkesin de lüks mersedesi yok kardeşim. Fakir fukara da ibadet ediyor inanıyor. İbadet yeri ve ibadet şekli de değişik olabilir. Bu gerilimden kimseye fayda gelmez.

GAZETECİLERİN SORULARI

*Çözüm masası tekrar kurulabilir mi?

Eğer çözüm masası düzeltirilirse çözüm süreci devam eder. Başka bir şartımız yok. O zaman kamu güvenliğini sağlamak da çok rahat olur. Barikat da tankla tüfekle kapatılmaz. Çok kısa sürede barış ortamına gidilebilir.

*Yeni anasaya ile ilgili size bir teklif geldi mi?

Bize cüzzamlı gibi yaklaşıp yeni anayasa yapamazlar. Bizi dışlayarak bize parlamentonun kötü çocuğu muamelesi yaparak yaklaşamaz. Bize teklif gelmedi. Biz dinlemek istiyoruz. Bunları dinlemeden AKP’nin dümen suyuna gitmek söz konusu değil.

Bir iki satır yazı yazıp komisyon toplanacak diye bir ciddiyetsizlik beklemiyoruz.

*Rus gazetesi iddiası?

İfitra atıyorsanız biraz araştırma yapın ya.! Rusya’dan öyle bir gazete yok! Öyle bir haber yok! Rusya’da böyle bir gazete var mı diye araştırırlar. Havuzun dibi tarafından uydurulmuş saçma sapan bir açıklama?

*Sizi uzun zamandır Meclis Grubu’nda görmüyoruz?

Denk gelmedi. Bazı sağlık sorunları da vardı. Özel bir nedeni yok.

*Meclis’te komüsyon kurulabilir mi?

Parlamentoda bütün partiler bir araya gelsin, bir çözüm süreci komisyonu olsun istedik. CHP parlamento içinde çözelim diyor ya. Komisyon yürütsün bunu. Kimle ne görüşülecekse bu komisyon karar versin. Herkes teklifini bu komisyona yapsın. Kapı duvarsa karşımızdaki aşamıyoruz. Barış HDP’ye savaş bize yarıyor diye düşünüyorlar.

*Numan Kurtulmuş’un açıklamaları

Herkesin dokunulmazlıkları kaldırılsın diyoruz. Ben Numan Bey’in vicdanına inanıyorum. Çağrılarını yürekten anlıyorum. Fakat bu sözler hükümetin resmi politikasına dönüşmedikçe netice alamıyoruz. HDP de kendi yetmezliklerini gözden geçiriyor. Ama sayın Numan Kurtulmuş’un bilmesi lazım her şey iyi niyetle çözülmüyor. Numan Bey’in kişisel bir hassasiyeti ve vicdani duruşu var onu ifade etmek istiyorum.

Yaz aylarında erken seçim ihtimali var mı?

Bir kaç yerde yazılıp çizildi ama biz böyle bir ihtimal görmüyoruz.

Cuma günü ibadet saati uygulaması?

Bu uygulama mantıklıdır. İnsanlar cuma namazını rahatlıkla kılsın. Memur da işçi de. Biz bunu destekleriz ama sen cemevine hakaret edeceksin, hriztiyanın ibadethanesini yok sayacaksan böyle olmaz.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER