DERİNLEŞEN TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLIĞINA İLK ADIM FRANSA’DAN GELDİ

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’nun 18/02/2020 tarihinde, Türk nüfusun yoğun olduğu Mulhouse bölgesinde, Türkiye’ye karşı sert, taraflı ve önyargılı çıkışları oldu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron “İslam’a dayalı bölücülükle mücadele” adlı konuşmasında, yurt dışından gelen imam uygulamasına son vereceklerini açıkladı. Ayrıca gelecek eğitim yılından itibaren yabancı dil eğitimi için yurt dışından gelen öğretmenler de artık Fransa’da eğitim veremeyecek. Fransız lider konuşmasında Türkiye ve ülkedeki Türkleri de hedef aldı.

“Fransa genelinde eylül 2020’den itibaren okullardaki yabancı dil ve kültür dersleri iptal edilecek” diyen Fransız lider, bu derslerin bitirilmesi için Tunus, Türkiye ve Fas ile aylardır müzakere yapıldığını söyledi.

Macron sözlerini “Bu dersleri veren öğretmenler kontrole tabi tutulacak. Bu öğretmenler Fransızca konuşmalı, yasalara uymalı ve ders müfredatı kontrol edilecek” ifadeleriyle devam ettirdi.

Fransa Cumhurbaşkanı konu ile ilgili Türkiye ile anlaşamadıklarını da dile getirdi. “Türkiye ile bir anlaşmaya varılamazsa ve yeni sistemi kabul etmezse tüm derslere son vereceğiz” diye konuşan Macron, bu durumun devam etmesi halinde Türkçe derslerini kendilerinin sağlayacağını söyledi

 

«İslam’a dayalı bölücülükle mücadele» karşı mücadele isimli doktrin çerçevesinde, Arap nüfusuyla problemli olmasına karşın, Cumhurbaşkanı Macron Türkiye’yi hedef aldı.

1. Dış ülkelerden gelen anlaşmalı imamlara seyahat yasağı getirilmesi – Fransa’da dış ülkelerden gelen toplam 300 imam mevcut,  gelen din görevlilerinin (imamlar) 150’si  Türkiye’den, 120’si Cezair’den, 30’su ise Fas’tan geliyor.

2. 1977 yılından itibaren yürürlükte olan ELCO (« Ana Dil ve Kültürde Öğretim ») programı çerçevesinde dış ülkelerden gelen ögretmenlere sehayat yasağı getirilmesi ve ELCO programın kaldırılması.

2. Dışarıdan ( Dış ülkelerden) gelen eğitimciler ve din görevlilerine son vermek ve  bu açığı okullar kurarak fransada fransız eğitim sistemi içerisinde yetiştirilmesi.

1977 yılında Fransa’da göçmen ebeveynlerin çocuklarının anavatanlarıyla bağlantı kurmasını sağlamak amacıyla tasarlanmış bir programdır. ELCO programına 9 ülke üyedir : Cezayir, Hırvatistan, İspanya, İtalya, Fas, Portekiz, Sırbistan, Tunus ve Türkiye. 80 000 yabancı kökenli öğrenci bu öğretim programından yararlanıyor, bunun 12 500 Türk kökenli.

Bu yasakları gerekçelemek amacıyla Cumhurbaşkanı Macron ve çevresi, Türkiye’yi hedef alması Fransada yaşayan 600 ile 800 bin Türk kökenli vatandaşlarında derin bir üzüntü yaratmıştır. (oysa, dediğimiz gibi, Fransa, Arap nüfusuyla problemli olamsina rağmen, ne Arap emirlikleri,  nede diğer Arap ülkelerinden ve Suudi Arabistantan’dan bahş edilmemesi düşündürücü olmuştur, ) Ayrıca din görevlilerini kimler ve nasıl hangi kriterlere dayanarak yetiştirecektir. Her ülkenin kendi öz geçmişleri,  örf ve adetleri kısacası kültürü farklıdır. Burda’da nasıl bir yol izlenecek bekleyip göreceğiz.

1. Hiçbir veriye dayanmadan, dış ülklerden gelen öğretmenlerin Fransa’da yaşayan yabancı kökenli öğrencilere aşırılık aşıladığını iddiası .

2. Türkiye’nin Fransa’ya müdahale etmesi, ve Kürt, Alevi ve Ermeni düşmanlığıyla suçlanması :

Fransa devletinin üst düzey bir yetklisinin iddiasına göre (1) : « Türkiye’nin [Fransa’ya] müdahalesi bir gerçektir ve geçmişe dayanıyor, ancak Ankara’nın otokratik ve İslamo-milliyetçi hareketine paralel olarak son yıllarda bu müdahaleler güçlendirilmişltir », « bu müdahalelerin amacı, Türk iktidarının Sünni « İslamo-milliyetçi » fikirlerinin,  Kürt karşıtı,  Alevi karşıtı,  Ermeni karşıtı fikirlerinin uzantısı olarak Türk « diasporasını » kontrol ederek güçlendirmesidir. 

Ankara, Fransız-Türk ilişkilerinde belediye seçimlerinde Fransız yerel yönetimlerinde seçilmiş temsilcilerini, hatta ulusal seçilmiş temsilcilerini etkileyebilecek baskı grubunun kartını oynamaya çalışıyor. »  Demesi islam ve türk düşmanlığını fransa’da doğrulamıştır.

Oysa kimin kime ve hangi araçları kullanarak yoğun müdahalesini ve hangi müdahalenin hangi ülke için tehlike ifade ettiğini analiz ederek terazide ölçecek olursak, Türkiye’nin sözde « müdahalesi » çok hafif kalacağını görürüz. Bu konuda denilecek çok şeyler vardır.

Cumhurbaşkanı Macron, son senelerde iki ülkeyi açıkça hedef alıyor : Türkiye ve Rusya.  Rusya, Islami geleneğinden gelmediğine göre,  Türkiye’nin hedef alınması, din faktöründen öte, jeopolitik nedenlere dayanıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’nun 18/02/2020 tarihinde, yapmış olduğu açıklamanın asıl amacının şunlar olduğu ortaya çıkıyor.

1- Fransa’da yaşayan başta  türkler ve müslüman toplumları asimile etmek.

2- Avrupa ve dünya’da gitikiçe  Derinleşen islam karşıtlığını gündeme taşıyarak  ırıkcılığı derinleştirmek.

3- Böl parçala yöntemi ile yaşayan yabancı kökenlileri , dini , mesepsel , ve ırk üzerinden ayrışıma götürerek kontrol altında tutmak ve vatandaşı oldukları ülkelere baskı kurmak.   Amacını taşıdığı ortaya çıkyor.

Umarız bu bir seçim yatırımı çerçevesinde yapılmış bir konuşmadan ibaret olsun,  Aksi olursa durum vahim demektir.

(1) http://www.slate.fr/story/187575/mulhouse-macron-ingerence-turquie-communautarisme-separatisme-idenditaire

K.Ö & T.İ

info flashaber Paris 20-02-2020