Fransa’da “Sivil İnsiyatif Platformu” çatısı altında 20 Kasım 2016 Pazar günü saat 14’de Paris’in ünlü Cumhuriyet meydanında “Teröre Hayır, Demokrasiye Evet” mitingi düzenledi. Yağmurlu bir Pazar günü gerçekleştirilen miting, Terör örgütü PKK yandaşları, tarafından saldırıya uğradı. Düzenlenen saldırda, On’a yakın kişi yaralanırken, AA Paris muhabiri F. Esma Arslan PKK yandaşlarınca tehdit edildi. Mitinge 500 ile 700 […]
Yağmurlu bir Pazar günü gerçekleştirilen miting, Terör örgütü PKK yandaşları, tarafından saldırıya uğradı. Düzenlenen saldırda, On’a yakın kişi yaralanırken, AA Paris muhabiri F. Esma Arslan PKK yandaşlarınca tehdit edildi. Mitinge 500 ile 700 civarı vatandaş katılım sağladı.
Görgü tanıkları, PKK’lı grubun, henüz gösteri başlamadan saldırdığını, asıl amaçlarının halkı korkutup mitingin yapılmasını engellemek olduğunu ve saldırının gerçekleştiği anda polislerin olaya gecikmeli olarak mudahale etiğini söylediler.
Görgü tanıkları, sonrasında PKK’lı grupları ara sokakta sıkıştıran Fransız jandarma timleri, saldırganlara sert müdahalede bulunarak gruptan çok sayıda kişiyi gözaltına alarak kelepçelediğini verguladılar.
Sosyal medya aracılığıyla UETD öncülüğünde lanse edilen, “Teröre Hayır, Demokrasiye Evet” mitingi Fransa’da faliyet gösteren bir çok Sivil Toplum Kuruluşları tarafından destek görmüş ve “Sivil İnsiyatif Platformu” çatısı altında düzenleneceği kararı alınmış denildi.
Muhabirimiz tarafından yapılan araştırma sonucu, bir çok çatı derneği ile temas kurularak görüşülmüş ancak tam destek alınmadığı ortaya çıkmıştır.
Gerekcesi ise Fransa’da sag partide Cumhurbaşkanlığı için yapılan önseçimler olması, denilerek tarihin yanlış bir seçim olduğu dile getirilmiştir.
Bu yapılan doğru tespitlere rağmen, tarihi birileri tarafından çok önceden belirlenen mitinği STK lara impose etmeğe çalışan düzenleyici STK mitingi gerçekleştirerek akıl tutulması yaşamıştır.
50 Yılı aşkındır yurt dışında bulunan gurbetci vatandaşlarımız, yaşadıkları farklı ülkelerde vatandaşlık alarak, bulunduğu ülkenin imarında, siyasetinde, ekonomisinde ve iş alanında, ötekileştirimesine, horgörülmesine, ve dönem dönem kendi insanları tarafından soyulmasına ve kandırılmasına rağmen, azda olsa söz sahibi olmuştur. Çünkü artık kendileri Avrupalı Türkler olmuşlardır.
Fransa’da ilk olarak bir siyasetcimiz,( Metin YAVUZ), Ön seçimlerde aday olan bir politikacı tarafından kabul görmüş, Fransa’da yaşayan gurbetcilerin umudu olalarak hemen hemen bütün STK ve vatandaşlar tarafından destek görmüştür. Bizlerde her platformda Fransalı Türkler sizinle diye tarafımızı belirledik.
TEK AMACIMIZ İÇİMİZDEN BİRİNİ FRANSİZ PARLEMETOSUNDA GÖRMEKTİ.
-Peki ne yaptık bütün enerjimizi bu iş içinmi harcadık?
-Franco-Türklerin geleceğini sabotemi ettik?
Evet. Türkiye siyasetini olmaması gereken bir günde Fransa’ya taşıyarak sözümüzün arkasında duramadık.
-Mitinge gelen vatandaşımıza sahip çıktıkmı?
Hayır. Çünkü saldırıya uğramalarını önleyemedik.
-Kimler bu tarihi firsatı sabote etti?
Tarihi impoze edenler. Kimler olduğu bilinmemekle beraber, çocuklarımızın geleceğini hipotek altına koymuşlardır.
-Şuanda yaralı vatandaşlarımıza sahip çıkıyormuyuz?
Hayır. Çünkü saldırıyı gerçekleştirenlerin yanına kar kaldı.
-Göz altında bulunan vatandaşımız için ne yapılıyor?
Hiçbirşey. Çünkü kendi menfi çıkarları için mitingi düzenleyen ve prim yapmak isteyen, sorumlular Türkiyeyi ve Türk milletini piyon olarak kulanmıştır.
-Kim bütün bu yaşanan olayların sorumluluğunu yükleniyor?
Hiçkimse. Sözde organizatörler ortada yok .
Demokrasi herkese lazım. Sözde demokrasi olmaz. özde olur. Herkes fikrini istediği gibi her platformda söyleyebilmeli. Demokratik hakkı olan miting , gösteri, yürüyüş, ve siyasi görüşünü özgürce yaşayabilmeli. Dini, Dili, Irkı, Rengi ve siyasi görüşü ne olursa olsun , Herşeyden önce insan olması gerekir.diye düşünüyoruz. (Sınırlı Hoşgörü)
O ülke hepimizin birlikte yaşamasını bilmemiz gerekiyor. Bizlerin bizlerden başka dostuda yoktur. Bunuda bilelim.
Değerli vatandaşlar bizler artık, Avrupa’lı Türkleriz doyduğumuz ülkede bizim. Doğduğumuz ülkede bizim. Türkiyede bizim. Ama şunu iyi bilmemiz gerekir çocuklarımız bu ülkede, onların geleceğı bizleri ilgilendirmeli nedeni ise kendi kültürünü. dilini bilmeyen toplumlar yok olurlar.
Kısacası asaimile olurlar. Bütün bu nedenlerden dolayı, enerjimizi burada geleceğimiz için harcamalıyız. Gerek siyasi, gerek ekonomik, gerekse eğitim alanında çaba göstermeliyiz. Bilinçli toplumlar bulundukları ülkelerin her alanında söz sahibi olurlar. Buda şu demektir, Türkiye siyasetini buralara taşımak ne bize nede Türkiyemize yararı olur. bizler buralarda ne kadar güçlü olursak ülkemize o kadar yararlı oluruz…
İNFO FLAS HABER Paris 21-11-2016